T.C
ANKARA
8. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/…
KARAR NO: 2021/782
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Yalçın TORUN
DAVALI : Milli Savunma Bakanlığı
VEKİLİ :
DAVANIN ÖZETİ: Kara Kuvvetleri Komutanlığı …… Astsubay Meslek Yüksekokulu’nda öğrenci olan davacı tarafından, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle ../../2017 tarihinde okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin davalı idare işleminin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Astsubay Meslek Yüksek Okulları Yönetmeliği ve Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği uyarınca davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelenmesi nedeniyle takdir hakkı kullanılarak tesis edilen işlemin mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
KARARIN ÖZETİ : Davacı hakkında, 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasının yürürlükte olduğu dönemde anılan yasa hükmüne dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin, Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 tarihli ve E.: 2018/163, K.: 2020/13 sayılı Kararı ile belirtilen yasa maddesinin 2. Fıkrasının iptali sonucu ortaya çıkan hukuki durum nedeniyle yasal dayanaktan yoksun hale geldiği ve bu bağlamda, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru üzerine vermiş olduğu F. Sarman ve T. Duman kararında açıklandığı üzere özel hayata saygı hakkı içinde yer alan kişisel verilerin korunması hakkının somut olayda ihlal edildiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiş, iptaline karar verilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 8. İdare Mahkemesi’nce işin gereği görüşüldü:
Dava; Kara Kuvvetleri Komutanlığı ….. Astsubay Meslek Yüksekokulu’nda öğrenci olan davacı tarafından, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle ../../2017 tarihinde okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu’nun 34. maddesinde, ”Bu Kanunda esasları belirtilen ve aşağıda yazılı diğer hususlar, Millî Savunma Bakanlığı tarafından Kanunun yürürlüğe girmesini müteakip, altı ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir…e) Astsubay meslek yüksek okullarına giriş koşulları, yabancı ülke öğrencilerinin seçimiyle ilgili esaslar ve kayıt kabul şartları ile ilgili hususlar…” hükmüne yer verilmiştir.
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununun 34 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan ve 16.10.2003 tarih ve 25261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Astsubay Meslek Yüksek Okulları Yönetmeliğinin ”Giriş Şartları” başlıklı 44. maddesinde; ”Astsubay meslek yüksek okullarına, ihtiyaç duyulması hâlinde aşağıdaki koşulları taşıyanlardan, yapılacak seçme sınavlarında başarılı olanlar alınır. Aşağıda belirtilen bu koşullar dışındaki diğer giriş koşulları, kuvvet özelliklerine göre her yıl Genelkurmay Başkanlığı, ilgili kuvvet komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca belirlenir ve yayımlanır.
………
5) Yapılacak arşiv araştırması ve resmî güvenlik soruşturması sonucunda şüpheli ya da sakıncalı hâllerinin bulunmaması” hükmüne yer verilmiştir.
4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinde; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır.
(Ek:18/10/2018-7148/29 md.) (İptal ikinci fıkra): Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden bilgi ve belge almaya, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin on üçüncü fıkraları kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkilidir. (Anayasa Mahkemesi’nin 19/2/2020 tarihli ve E.: 2018/163, K.: 2020/13 sayılı Kararı ile.)
Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir” hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyanın incelenmesinden; Kara Kuvvetleri Komutanlığı astsubay sınavlarında başarılı olan ve intibak eğitimine katılan davacıya ilişkin olarak yapılan güvenlik soruşturması kapsamında, davacı hakkında; 2016 yılında TKP/L örgütüne müzahir şahıslar tarafından organize edilen etkinliklere katıldığı yönünde istihbari mahiyette bilgiler mevcut olduğundan bahisle davacının güvenlik soruşturmasının Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma Koruyucu ve Güvenlik İşbirliği Yönergesi gereğince olumsuz olduğu gerekçesiyle okuldan ilişiğinin kesilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, atamasının yapılacağı kurum/görev 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinin birinci fıkrası kapsamında olduğundan, dava konusu işlem yukarıda belirtilen mevzuat hükmü uyarınca 4045 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen ikinci fıkrası hükmüne dayanılarak tesis edilmiştir.
Ancak, dava konusu işlem, 4045 sayılı Kanun’un 1. maddesine eklenen 2. fıkra hükmüne dayanılarak tesis edilmiş ise de, anılan hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarihli ve E:2018/163, K:2020/13 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, 28/04/2020 tarih ve 31112 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal ederken ileri tarihli bir yürürlük süresi öngörmemiştir. Dolayısıyla, anılan karar Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Anayasanın 153. maddesi hükmü doğrultusunda, yürürlüğü ertelenmediği takdirde Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete’de yayımlanması akabinde iptal edilen Kanun maddesinin yürürlükten kalkacağı göz önünde bulundurulduğunda, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve kararın Resmi Gazetede yayımlanmasıyla birlikte yürürlükten kalkan Kanun hükümlerine istinaden herhangi bir işlem tesis edilemeyeceği açıktır.
Buna göre, dava konusu işlemin dayanağı düzenlemenin, Anayasaya ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle 19/02/2020 tarihli ve E:2018/163, K:2020/13 sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş olmasına ve anılan kararın, 28/04/2020 tarihli ve 31112 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmasına ve bu kararda ileri tarihli bir yürürlük süresi öngörülmediğinden, anılan tarih itibariyle yürürlükten kaldırılmış olmasına karşın, davalı idarece Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olan bu düzenlemenin, dava konusu işlemin yasal dayanağı olarak gösterildiği, oysa ki iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarihten sonra Devlet memurluğuna alınacak kişiler hakkında ancak yürürlükte bulunan diğer şartları taşıyıp taşımadıkları bakımından değerlendirme yapılabileceği açık olup, tesis edilecek işlemlerde kişiler hakkında 4045 sayılı Kanun’un 1. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca verilen yetki kapsamında araştırma yapılmaksızın işlem tesis edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Belirtilen hukuksal durumun doğal sonucu olarak, bir kanunun uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasa’nın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de, hak ve menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerektiği açıktır.
Nitekim 4045 sayılı Kanunun 1.maddesi uyarınca yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına dayanılarak tesis edilen işlemlere karşı açılan davalarda kesinleşen ret kararları üzerine bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu 24/07/2019 tarihli E:2019/73, K:2019/65 sayılı F.S arman ve T. Duman kararında, 4045 sayılı Kanun’un ve bu Kanun uyarınca çıkarılan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin kişisel verilerin korunması kapsamında da özel hayata saygı hakkının güvencelerini sağlayacak hükümlerden yoksun olduğu, bu nedenle kanunilik ilkesine uygun olmadığı ve başvurucuların anılan hakkının ihlal edildiği sonucuna varılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgili Mahkemelere gönderilmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu nedenle, 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasının yürürlükte olduğu dönemde anılan yasa hükmüne dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin, Anayasa Mahkemesinin sözü edilen iptal kararı ile ortaya çıkan hukuki durum nedeniyle yasal dayanaktan yoksun hale geldiği ve bu bağlamda, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru üzerine vermiş olduğu yukarıda bahsedilen F. Sarman ve T. Duman kararında açıklandığı üzere özel hayata saygı hakkı içinde yer alan kişisel verilerin korunması hakkının somut olayda ihlal edildiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Nitekim Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi’nin 27.01.2021 tarih ve E-2019/3798, K-2021/5 sayılı kararı da bu yöndedir.
Öte yandan, dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden iptaline karar verilmiş olup, davalı idarece ilgili mevzuatı uyarınca davacının diğer şartları sağlayıp sağlamadığı hususunda değerlendirme yapılarak işlem tesis edilebileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.